Motivasyon bir insanın iş yapma isteğidir, enerjisidir. Yüksek motivasyon sahibi olmaksa, ister iş, ister bilim, ister sanat dünyası olsun, kariyerinde zirveye çıkmış insanların tek ortak özelliğidir. En net sunumu ile oyunun tartışmasız ana kuralıdır.
Yazarken kolay ancak pratikte çok zor yüksek motivasyon sahibi olmak. Hepimizin hayata dair yaşadığı kaygı, korku ve sıkıntılar bizleri olmak istediğimiz kimlikten bambaşka noktalara sürükleyebiliyor. ‘Enerjik, dayanıklı, azimli olacağım’ derken bir bakıyoruz geçimsiz, bıkkın, huysuz, mutsuz insanlara dönüşmüşüz.
O zaman belki de biraz daha mühendis kafasıyla yaklaşmalıyız motivasyona. Einstein’ın E=mc2’sini dört boyut ile gündelik hayata daha analitik indirgemeliyiz;
Fiziksel enerji; Oturma, kalk, biraz daha fazla yürü, belki koş, bisiklete bin, spor yap. Lezzeti yiyeceklerle dengeli beslen. Bol bol su iç.
Duygusal enerji; Bol bol gülümse, ailenle ve sevdiklerinle birlikte ol, onlara sarıl ve sevdiğini söyle tekrar tekrar. Sevgini dillendirmeyi asla ihmal etme.
Zihinsel enerji; Kitap oku. Akıl defteri tut, düşüncelerini, hissettikleri, hedef ve hayallerini kalemle yaz. Her gün yeni bir bilgi öğren, öğrendiğini başkalarına da öğret. Yeni hobiler edin.
Ruhsal enerji; Bol bol şükret. Her gün en az bir kişiye yardım et. Meditasyon yap, derin derin nefes al, doğada vakit geçir. İnançlı ol.
Eğer enerjinin dört boyutunu adım adım hayatına birer alışkanlık olarak yerleştirebilirsen yüksek motivasyon senin de başarılı bütün insanlar gibi vazgeçilmez hayat standardın olacak. Şimdiden hepimize kolay gelsin.