Bazı anlar vardır bir ömüre bedel; tek cümlelik, tek bakışlık, tek dokunuşluk. Gün akarken o anlar da öylece geçer gider. Yaşanmış, yaşanmamış çok da tetiklemez. Ne zaman ki bir kayıp olur, o zaman inci taneleri gibi akmaya başlar anlar, anılar insanın aklına. Bir kolye dizilir hafızada, ismi de ‘Babam’ olur.
Ben babamı 11 Eylül 2024’te kaybettim. Çok ani bir kayıp. Şok, şaşkınlık, susuş ve şimdi, şu anda yazmaya hazır olmadığımı fark ediş.
İnsan ruhuna zindan olan bedenden sıyrılınca nereye gider? Ben morgda babamın cansız donmuş yanağını severken ve öperken acaba yanımda mıydı? Ya mezarının içinde üstü tahtalarla örülmüş bedenine üç kürek toprak atarken neredeydi? Küreği toprağa koyup doğrulduğumda karşılaştığım ormanlık tepeler ve mavi gökyüzü, birlikte mi bakıyorduk o muhteşem manzaraya Babam?
Ben babamı sabaha karşı 04:30 gibi 20 dakika içinde kaybettim. O Datça’da, ben Bakü’deydim. Uzak olduğum için mi hissetmedim? Hiç bilemeyeceğim, oysa ki her şeyi hissederdim.
Babamı son görüşüm 31 Ağustos 2024, saat 15:30. Datça Aktur’dan Dalaman Havalimanı’na gideceğiz kızım Yaprak’la. Yaz bitiyor, İstanbul’da görüşürüz vedası. Babam zor doğruldu yerinden. Sonra bu sefer sadece öpmedim, sarıldım ona. Sevmez böyle sarılmalar öpmeler falan. Sarıldım sıkıca, öptüm. Güldük. O zaman sımsıcaktın Babam. Bilemedim.
Biz babamla bakışarak anlaşırdık ama çok tartışırdık, siyaset, din, tarih derken yükselirdi sık sık. Bir de “Şaraptan anlamıyorsun” derdi, gıkımı çıkarmazdım. Haddime değildi. Anlamıyordum ama yine de formül defterlerini Haziran ayında bana verdi. Çok mutlu olmuştum. Ne bilirdim, o bir vedaydı. Gidecek olan son üç ay hissedermiş. Düşünüyorum, onun kadar kocaman çocuk gibi iyi yürekli bir insana ben rastlamadım. Onun gibi gezmesini, yemesini, içmesini, söyleşmesini, gülmesini ve sövmesini bilen insan da hiç görmedim. Allah bu nedenle ona en güzelini bahşetti; ne çekti, ne çektirdi, pır diye gitti.
Üç ay oldu Babam. Çalışma masamda karşımdasın. Çok merak ederdin ne yapıyorum, nasıl yapıyorum diye, şimdi hep görüyorsun, diliyorum beğeniyorsun. Rüyama geldiğin ve veda ettiğin için teşekkür ederim. Seni çok seviyorum.
Yılın sonu kitap tavsiyelerinizi merak edip uğramıştım ki yazınızı gördüm.. Başsağlığı ve sabır diliyorum..
Sevgilerimle,
Sinem
Sağolun Sinem Hanım.
Gelecek hafta yayınlayacağım.