İş görüşmelerinde birbirinden farklı insanlarla karşılaşırız. Neşelisi, hırslısı, agresifi, çekingeni, resmisi, bilgilisi, çılgını ve daha niceleri …
İş görüşmesinde sorular soruları takip eder, cevapların bazısı tatminkar, bazısı orta karardır. En başarılı mülakat performansını ise mülakatçıyı yormayan aday çıkartır. Çünkü aday pozisyon için o kadar uygun ve hazırdır ki, soru sormaya bile gerek kalmadan istediğimiz bütün mesleki ve davranışsal yetkinlik potansiyelini önünüze teker teker serer. Ancak burada küçük bir parantez açmak gerekir, yormayan adaya denk gelmek çok zordur. Benim gibi tecrübeli İK uzmanlarının bile başına 5-10 defa gelebilen muhteşem bir tecrübedir.
Bir de iş görüşmesinde mülakatı yapan insanları yoran, zorlayan, hatta kızdıran aday profilleri vardır. Kimisi bu negatif yönlendirmeyi bilerek, kimisiyse bilmeden yapar. Peki hangi davranışlar adayı mülakatı yapan kişi gözünde antipatik konuma sokar?
- Görüşmeye geç kalanlar ve geç kaldığı için bahane uyduranlar.
- Başvuru formu doldurulması istenmiş ise eksik iş çıkartanlar. “Neden doldurmadınız? sorusuna “özgeçmişimde var” diyerek mülakatçıya ‘ders’ verenler.
- İş görüşmesine geldiği şirket hakkında bilgisi olmayanlar. “Neden bakmadınız?” sorusuna kötü bahaneler, hatta yalanla cevap verip karşısındaki kişiyi kandırabileceğini zannedenler.
- Görüştüğü pozisyonun ilanını okumadan gelen meraksız, ilgisizler.
- Ayrıldığı şirket ve/veya yöneticiler alehinde konuşan/dedikodu yapanlar.
- İlk fırsatta “Ücret ne kadar?”, “Mesai saatleri nedir? diye soranlar.
- Artık standardize olmuş iletişim, ekip çalışması, sonuç odaklılık, problem çözmek gibi yetkinlik sorularına hazırlanmadan gelenler,
- “Hayatta hiçbir başarısızlığım/ başarım yok” diyenler.
- “Çok ihtiyacım var, ne iş olsa yaparım” diyenler.
- Mülakatı yapan kişinin şahsına yönelik özel sorular yönelterek mülakatçıyı mülakata almaya çalışanlar,
- İngilizce dil bilgim akıcı yazıp, konuşma aşamasında “çok heyecanlandım, konuşamıyorum” diyenler.
- Birinci görüşme esnasında kendisi hakkında belirttiği tercihlerini (ücret, yan haklar, görev tanımı, yetkinlik seviyesi, vb.) ikinci veya üçüncü görüşlerde değiştirenler.
- Mülakatı yapan kişiye özellikle mesleki konularda “siz bilmeyebilirsiniz” veya panel mülakatta kendisine sadece meslektaşını muhatap alıp “siz bilirsiniz” diyerek diğer mülakatçıları yok veya bilgisiz sayanlar.
- Sorulara 8-10 kelimeyi geçmeyen aşırı kısa cümlelerle cevaplar üreten, ağızlarından kerpetenle bilgi almaya çalıştığımız samutlar.
- Yüzü gülmeyen, mülakat süresince şirket için yapabileceklerinden değil, sürekli yapmayacaklarından bahsedenler.
İş görüşmesi aslında kolaydır. Kime? Kişisel farkındalığı yüksek, olumlu ve dersini iyi çalışmış olanlar ve yukarıda yazılı olan 15 davranışı sergilemeyenlere.
Hepinize iyi görüşmeler.