2020 yılında meslektaşım ve İK bloggerı sevgili Serpil Türkmen bana meslek ve blog yazarlığı hakkında bir soru seti gönderdi ve cevaplamamı istedi. Ben de isteğini ikiletmedim, memnuniyetle sorularına cevap verdim.
Aradan geçen sürede toplam 34 İK profesyoneli ve blogger ile benzer çalışmayı yapan Serpil Türkmen geçtiğimiz günlerde çalışmasını e-kitap olarak yayına aldı.
Türkmen e-kitabının önsözüne şöyle yazmış:
“Röportaj projesi ile İK mesleği, çalışma hayatı ve bloggerlık konusunda merakı ve ilgili olanlar ile İK profesyonelleri ve bloggerlar ile karşılaşmasını sağlamayı hedefledim.
Röportaj projesine katılan İK profesyonelleri ve bloggerların İK mesleğine ve bloglarına dair yolculuklarını samimi bir şekilde paylaşarak İK’ya ve insana yararlı bir dokunuş yaptıklarına, ilham verdiklerine inanıyorum.”
Ellerine, emeğine sağlık sevgili Serpil Türkmen. Ben de senin çok başarılı bir içerik çıkartarak meslek ve blog yazarları adına önemli bir değer yarattığını düşünüyorum. ?
E-kitapta yer alan mini röportajımı Kaynağım İnsan’a yerleştirerek bu çalışmanın arşivime girmesini sağlamak da benim için kaçınılmazdı. İyi okumalar.
- Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ankaralıyım. TED Ankara Koleji ve Mülkiyeliyim. 1997 yılında İstanbul’a iş için geldim. 1998 yılında İK mesleğine girdim. OBEY Yönetim Danışmanlık, Koç Holding – Migros, Kar Şirketler Topluğu’nda çalıştım. Ekim 2009’da Kaynağım İnsan bloğumu açtım, ödüller aldım. Serbest danışman olarak ilk projeme 2009 yılı Aralık ayında başladım. 2020 yılı itibariyle kamu ve özel sektör, STK’larda hem proje danışmanlığı, hem de eğitmenlilk yaparak kariyerime devam ediyorum. Mesleğime aşık bir İK’cıyım.
2. İK mesleğinde çalışmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
İleri seviye analitik bir kafam var. Bu analiz yeteneğine iş hayatındaki insanı analiz etmek de dahil. Beni İK mesleğine sokan eski CEO, kıdemli yönetim danışmanı Oktay Bora Yağız bunun bir yetenek olduğunu ve onunla çalışırsam benim bu yeteneğimi işleyebileceğini söyledi. Ben de kabul ettim.
Ben İK’cı olacağım diye yola çıkmadım, keşfedildim.
3. İK’ nın en kolay ve en zor yönü nedir?
İş kolaydır. İnsan zordur.
4. İK mesleğinde çalışırken karşılaştığınız zorlukların üstesinden gelmek için ne/neler yaparsınız?
Bilgiyi kullanıyorum. Çok kitap/kaynak okuduğum için bilginin ikna edemeyeceği insan yoktur diye düşünüyorum.
5. İK mesleği ile ilgili olarak gelecek hedefiniz/vizyonunuz nedir?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne liyakat sistemi kurmak istiyorum. Sonrasında da dünya çapında bir projede yer almak. 2050’ye kadar planlı bir hayatım var.
6. İK alanında çalışanların yaratıcılığını, üretkenliğini geliştiren şeyler nelerdir?
Kitap okumak, işin erbaplarıyla söyleşmek, en iyi uygulamaları incelemek.
7. İK’ yı “tek cümleyle” nasıl anlatırsınız?
İnsanlara eğer isterlerse harika şeyler yapabileceklerini göstermek için çalışan bölümüz.
8. İK’ cı olmasaydınız ne olurdunuz?
Önce üretim mühendisliği yapardım, sonra tedarik zinciri ve lojistik işine kayarak müdür olur, sonra da Fabrika Direktörlüğü’ne geçerdim. Son olarak da Genel Müdürlüğe otururdum. Genel Müdürlük sonrasında da Danışman olurdum. Yine aynı, şu anki noktama gelirdim yani.
9. Çalışma ortamınızda “vazgeçemediğiniz” şey nedir?
Araştırma, geliştirme ve çok çalışmak. Bu arada teknoloji kullanımı sabittir.
10. İş hayatında “iyi ki yapmışım” veya “keşke yapmasaydım” dediğiniz şeyler var mı?
İstanbul’a gelmek iyi ki yaptım dediğim şey.
Keşke’m yok. Keşke diyeceğimi düşündüğüm şeyi hata olduğunu bilsem bile yaparım. Öğrenilecek bir şey vardır o “keşke”nin gerisinde.
11. Blog açma fikri nasıl oluştu? Blog yazılarınızın oluşum sürecini anlatır mısınız?
2005 yılında ilk bloğumu açtım. Türkiye’nin ilk blog yazarlarındanım. Birikimlerimi aktarmak istedim. Yazmayı seviyorum. İlk bloglarım kültür, sanat üzerinedir. Kaynağım İnsan’ı açınca kapattım. İsmi “Aya Merdiven Kurduk” idi.
12. Bloggerlığın mesleğinize ve hayatınıza katkıları nelerdir?
Danışmanlık ve eğitmenlik işine geçişimi sağladı. Bilinilirliğimi arttırdı, fırsatlar yarattı.
13. Blogger olmanın zorlukları nelerdir?
Düzenli yazmak.
14. Blog-iş/yaşam dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Pek kuramıyorum son yıllarda. Çok çalıştığım için yazı yazacak zihinsel gücüm kalmıyor. Ama bu da işin bahanesi.
15. Blogger olarak devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Evet, ne olursa olsun yazmaya devam edeceğim.
16. Gelecekte Youtuberlık, bloggerlığın yerini alabilir mi? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Almaz. Bir Youtube ajansının danışmanlığını yapıyorum. Görsel daha çok tüketiliyor, çünkü tüketmesi kolay. Yazmak yazan için zor, okuyan için daha zor. Youtuber olmak aslında tam zamanlı bir iş. Ajansta çalışırken bunu çok net gördüm. İyi bir Youtuber olmanın, yani oyunun kuralları var. Türkiye’de çok az insan bu kuralları biliyor ve uyguluyor.
17. İK mesleğinde kariyer yapmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Çok ve çok yönlü kitap okusunlar. Sadece İK kitapları değil. Satış, üretim, pazarlama, mali işler, tedarik zinciri, bilgi işlem, ar-ge, kalite …. İş bilmeyen İK’cı başarılı olamıyor, şirkette saygı görmüyor. Dave Ulrich bunun altını sürekli çizer, önce iş bil, sonra İKY.
18. Blog açmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Başlangıçta çok içerik üretsinler. Yabancı kaynakları takip etsinler. İngilizce öğrensinler.
19. Sizi en çok etkileyen kitap/film/söz nedir?
Kitap “Balanced Scorecard” – “Dengeli Karne” Robert Kaplan, David Norton. Bu kitabı 2002 yılında okuduğumda “Eureka- Buldum” demiştim, hiç unutmuyorum. Takip eden yıl da şirketimize sistemi kurmuş ve bu sistem sayesinde Turquality belgesini alan ilk 34 firmadan biri olmuştuk.
Film “Shawshank Redemption”. Tim Robbins ve Morgan Feeman’ın baş rollerini paylaştığı, Frank Darabont’un yazıp yönettiği bir film. Her İK’cı seyretmeli. Planlı organize çalışmak nedir, azim nedir, problem çözmek, yetenek nedir hepsini görebiliyoruz. Efsanedir bana göre.
Söz Kant’ın “To be is to do” – “Olmak yapmaktır”
20. Yaşantınızda sizi motive eden/ilham veren şeyler nelerdir?
Kızım, kitaplar ve doğa.